İneklerde gebeliğin ilk ayları özel bakım gerektirmez. İneği normalden fazla beslemek, doğuma katkı sağlamaz ve hamilelik sürecini olumlu etkilemez. Yetersiz beslenme gibi durumlar sorun yaratabilir. Bu nedenle, ineğin gebeliğinin ilk aylarında normal beslenmesi yeterlidir. İnek doğumunu gerçekleştirmeden 2-3 ay önce, diğer ineklerden ayrılarak başka bir bölüme alınması gerekir. Böylelikle, diğer ineklerin boynuz darbeleriyle veya başka bir saldırıda gebe ineğe zarar vermemesi sağlanır.

Yine dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, ineğin kaldığı yerin zemininin kaygan ve ıslak olmamasıdır. Altına bolca kuru ve temiz ottan yatak yapılmalıdır. Doğuma iki ay kala ineklerin sağılmaması gerekir. Buna "kuruya alma" denir.

Kuruya almanın inek için birçok faydası vardır. Sürekli sağlan ineğin süt üreten organlarının dinlenmesini sağlar. Bunun dışında, süt üretimine harcadığı vitamin ve mineralleri yavrusuna aktarabilir.

İneğin doğumuna 2 ay kala başlayan süreç, ineğin doğurmasından sonraki süreçte de farklılık gösterir. İnek doğumu başlamadan önce, doğum için hazırlanmalı ve beslenmelidir. Yüksek sesten ve gürültüden uzak tutulmalı, ani veya sert hareketler yapılmamalı ve inek ürkütülmemelidir. Bulunduğu ortamın havadar ve sıcaklığının uygun olmasına dikkat edilmelidir.

İneklerin hamilelik süresi 280 gündür. İnek doğumu yaklaştığı süre zarfında memeleri şişer ve vulvanın dışı şişkin bir hal alır.

İnek doğumu başlamadan önce sancıları başlar. Hayvan sancılarından dolayı huzursuzdur. Sancıdan bir müddet sonra "ön su" dediğimiz sıvı dışarı boşalmaya başladıktan sonra doğum başlar. Doğum, normal şartlarda gerçekleşebileceği gibi zor bir doğumla da karşılaşılabilir. Kolay gerçekleşen bir doğumda önce buzağının kafası ve ayakları çıkar, sonra tamamı çıkarak doğum gerçekleşir. Ancak doğum başladığında buzağı kendiliğinden çıkmıyorsa ve hayvan yavruyu doğurmakta zorluk çekiyorsa, yavruyu kesinlikle çekmeyiniz.

Böyle anlarda veteriner hekimden yardım istemek en doğru karardır. Çünkü yavru tersten gelmiş ya da başı içeride dönmüş olabilir. Bu durumda ineğe ve yavruya müdahale etmeniz, yavruyu ya da ineği kaybetmenize sebep olabilir.

Zor inek doğumu vakalarında müdahale etmesi gereken uzman bir veterinerdir. Doğum normal şartlarda gerçekleşmiş ise inek kendiliğinden doğurduktan sonra, buza zarını dışarı atmalıdır ya da zar 2 gün içinde kendiliğinden atılmalıdır. Eğer bu süreçte zar dışarı atılmamış ise veteriner hekimden yardım almak gerekebilir. Zarın içeride kalması ineği hasta eder ve döl verimini sonlandırır. İnek doğumunda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise zarın gömülmesi ya da inekten uzaklaştırılmasıdır. Yavrunun zarını yiyen ineklerde sindirim sıkıntısıyla karşılaşılmıştır.

Doğum gerçekleştikten sonra ineğin üzeri bir örtü ile kapatılabilir. Masaj yapmak da hayvana katkı sağlar, böylece hayvanın teri giderilir ve hayvan sakinleşir. İçtikleri suyun ve ortamın ılık olmasına dikkat edilmelidir. İnek doğumu gerçekleştikten sonra hayvana, arpa ve yulaf unu karıştırılıp tuzlu suyla beraber verilmelidir. Doğum yapan hayvan cereyandan ve soğuktan 8-10 gün korunmalıdır. Sindirimi kolay olan besinlerle beslenmeli ve kanaması devam ediyorsa durdurulmalı ya da veterinere başvurulmalıdır.

Yeni doğuran inekler sağılmamalıdır, bunun sebebi sonun düşmesine engel olunur ya da doğum felci gerçekleşebilir. Doğum felcinin bir diğer ismi ise süt hummasıdır. İnek doğumu gerçekleştikten sonra iyi beslenmeli ve bakımına dikkat edilmelidir.

Buzağının doğumdan hemen sonra nefes alıp almadığı kontrol edilmeli, ağzında kalan doğum zarı parçaları ya da doğum pisliği temizlenmelidir. Normal şartlarda doğum gerçekleştikten 10-60 saniye içinde solunum başlamalı ve yavru kordondan koptuğu anda nefes alıp verme zorunluluğu doğmaktadır. Eğer ki yavru belirlenen bu sürede nefes alıp vermiyorsa, baş aşağı sallanıp silkelenmesi suretiyle, 3-5 kere tekrarlanmalıdır. İnek doğumunda, buzağının yaşaması ilk aldığı nefese bağlıdır.

Solunumdan sonra göbek bağının kopması gerekmektedir, kopmamış ise dezenfekte edilmiş bir bıçak ya da makas yardımıyla kesilmelidir. Bu süreçten sonra kordon yarasına dikkat edilmeli, enfeksiyon kapmaması için buzağının bakımı ve beslenmesi sağlanmalıdır.